Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Suçlu Çocuk Yok Suça İtilen Çocuklar Var

06 Nisan 2009

Çocuk Hakları Sözleşmesini 20 yıl önce imzalamış olmamıza rağmen çocukların hakları ile ilgili somut başarılardan bahsedememek aslında içimizi acıtıyor. Sağlık, eğitim, katılım konularında tüm çocuklarımız için yapılanları bir başka yazıya bırakarak bugün risk altındaki çocuklara özellikle de suça itilen çocukları yazmak istiyorum. 

Dünden bugüne baktığımızda çocuk mahkemelerine açılan davalardaki çocuk sanık sayısın da dava sayısına paralel olarak artış görüldüğünü görüyoruz. Bu çocukların okulda, oyun bahçelerinde olmaları gerekirken sokaklarda, suç mahallerinde ve mahkemelerde olduğunu görüyoruz.

1994-2000 yılları arasında çocuk mahkemelerine açılan davalardaki "çocuk sanık sayısı" yıllık ortalama 5 bin 884 iken, 2001 yılında 6 bin 312'ye, 2002 yılında 7 bin 152'ye ve 2003 yılında 28 bin 888'e ulaştığını görüyoruz.

Çocuk mahkemeleri bulunmayan illerde suç işleyen çocukları yargılama görevini genel mahkemeler yürütüyor. 1994 yılında ceza mahkemelerine açılan davalardaki çocuk sanık sayısı 67 bin 240 iken, 2003 yılında 1994'e göre yüzde 85 artış göstererek 124 bin 640'e ulaştı. 1994'te 100 bin çocuk başına sanık sayısı 675 iken, 2003 yılında 100 binde 1.197'ye çıktı.

Çok çarpıcı bir rakam olarak cezaevinde bulunan her 100 kişiden 3'ünün çocuk olduğunu görüyoruz. Cezaevindeki her 100 çocuktan 87'sinin de tutuklu olarak bulunduğunu da ekleyelim.

Bu çocuklarımıza baktığımızda eğitimin suça itilmeyle ters orantılı olduğunu görüyoruz. Çocukların eğitimsiz oldukları en dikkati çeken boyut olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da okullaşmanın suça itilmeyi önleyebilecek en temel girişim olduğu görülmektedir.

Çocukların hangi suçlara daha çok bulaştıklarına baktığımızda aslında genel suç dağılımında da çok farklı olmadığını görüyoruz. Çocukların yüzde 25'i hırsızlık, yüzde 13'ü adam öldürme, yüzde 8'i ise müessir fiil suçu nedeniyle cezaevinde bulundukları görülmektedir. Bu üç suçtan hüküm giyen çocuklar cezaevindeki toplam çocukların yaklaşık yarısını oluşturduğu görülmektedir. Yani hırsızlık, adam öldürme ve müessir fiil dediğimiz öldürme amacı taşımayan yaralanmaların çok daha fazla görüldüğü dikkati çekmektedir.

Türkiye'de çocuk mahkemesi sayısı, İstanbul, İzmir, Ankara, Kocaeli, Trabzon ve Diyarbakır illerinde olmak üzere toplam 16... İlk çocuk mahkemesi 1987 yılında Ankara'da kuruldu. 13-18 yaş arasında olan ve özgürlüğü bağlayıcı ceza alan çocuklar Ankara, Elazığ ve İzmir ıslahevlerinden birine gönderiliyor. Kız çocuklar için sadece İzmir Islahevi'nde bir bölüm ayrılmış durumda. Bunun dışında sadece 1 adet çocuk tutukevi bulunuyor. Çocukların büyük bölümü tutukevlerinde onlar için ayrılan bölümlere konuluyor.

Ancak dikkati çeken bir boyutun çocuklardaki suç işleme oranlarında artış olmasıdır. Devletin tespitlerine göre son 5 yılda güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısındaki artış yüzde 88’leri bulmaktadır. Bu, çok endişe yaratan bir durumdur. 
Görünen tablo şuna işaret etmektedir. Çocuklarımızı suçtan koruyabilmek, suça itilen bir çocuk olmamaları için sadece sokaktan korumak yeterli değildir. En baştan başlayarak onların birey olduğunu kabul eden bir yaklaşımla çocuklarımızı kabullenmek ilk adımdır. Onların şiddet görmemeleri, istismara maruz kalmamaları çok önemlidir. Eğitim sürecinin içinde yer almaları göz ardı edilmemesi gereken bir başka boyuttur.

Sonuç olarak çocuklarımıza özellikle de risk altındaki çocuklarımıza çok daha özenle davranmamız gerekmektedir.   

Hiç yorum yok: