Son elli yıldan beri bir problemin çözümünde sadece o konuya yönelik hizmet üretmenin ve aksiyon yapmanın yeterli olmayacağı, bunun yanı sıra o düşüncenin anlatılması, yaygınlaştırılması ve o konu hakkında bilgi sahibi olacak insanların oluşturulması, önemli hedeflerden biri olarak ortaya çıkmıştır.
Bu düşüncenin yansıması olarak da aynı düşüncedeki kişi ile grupların biraraya gelebilmesi de problem çözümlerinde sıklıkla karşılaşmaya başladığımız bir boyuta dönmüştür. Bunun en önemli basamaklarından birisi de işbirliği yapma amaçlı farklı dernek ve kuruluşların birlikteliği şeklinde olmaktadır.
Türkiye, 1989 yılında Birleşmiş Milletler oturumunda imzaya açılan Çocuk Hakları Sözleşmesini oturumda yer alan dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın imzalamasıyla çocuk hakları ile tanışmış oldu. Sözleşmenin ikinci aşaması, meclisten bu sözleşmenin onaylanıp geçmesiydi. Ama bu bir türlü gerçekleşemiyordu. İşte bu durum karşısında bir baskı grubu oluşturabilmek amacıyla çocuk için çalışan herkese bir çağrı yaptık.
İşte Çocuk Hakları Koalisyonu 1995 yılında böyle kuruldu. Çocuk odaklı sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu bir iletişim ağı olarak ilk hedef, sözleşmenin meclisten geçirilmesini sağlamak, sonra da sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte işbirliği çalışmaları ve destek çalışmaları yapmaktı. Türkiye gibi ülkelerde 10’u geçen yıllar, kurumlar için oldukça uzun zamanlardır. O yüzden bu yapı da bugüne kadar fasılalarla da olsa varlığını sürdüren bir sivil toplum çatı yapısı olarak günümüze geldi.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sosyal problemlerin çözümünde sivil toplumun çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu hem savunuculuk hem de hizmet üretme boyutunda çok işlevsel bir boyuttur.
İşbirliği ağı çalışmalarında temel amaç; çocuk odaklı sivil toplum kuruluşlarının tüm ülke genelinde birbirlerini tanıyarak, birbirlerinden haberdar olarak sadece çocuğa yönelik çocuk hakları çerçevesinde çalışmalar yapmalarıdır. Bu önemlidir, çünkü çocuk konusu herkesin işbirliği yapması gereken ve siyaset üstü değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Türkiye, bugün bakıldığında çocuk konusu, maalesef karar vericiler ile siyasiler tarafından ve kamuoyunda önceliklere sahip olmayan bir konumdadır. Türkiye’de çocuklar; yoksullukla, istismarla, cinsel sömürüyle, suça itilen ile sokakta yaşayan çocuklarıyla, okullaşamayan kız çocukları, çocuk yaşta evlendirilen çocukları ve eroinden ölen çocuklarıyla büyük sorunlarla iç içe yaşamaktadır.
Yukarıdakilere ek olarak daha sayamadığımız birçok problemin daha çocuklar için var olduğunu biliyoruz. Bunların çözümü için çalışmanın birçok yolu bulunmaktadır. Bunların başında da haberdarlığı, farkındalığı yaratmak gelmektedir. Göz ardı edilen ama çok önemli bir işlevi olan bu boyutun savunuculuk ya da destek oluşturmak gibi farklı isimleri olsa da temelde amaç, toplumun probleme gözünü kapatmamasını sağlamak ve haberdar etmektir.
Siyasallaşan dünyadan Türkiye de nasibini alıyor. Çocuk konusunda bile bizden ve bizden olmayan yaklaşımının temel hareket noktası olmaya başlaması rahatsız edici bir durum. Ancak, ilk başladığı günden beri Çocuk Hakları Koalisyonu siyaset üstü olmaya ve ülke topraklarındaki olabildiğince fazla katılımı sağlamaya uğraştı. Bu prensipler yine geçerli ve hareketin temel noktaları olacak. Antik ayırımcılık bir yandan din baskısı diğer yandan cinsiyet ayrımcılığı, artan uyuşturucu kullanımı, şiddetin yaygınlığı derken bu karanlık tabloda küçük ışıklar oluşturmak için elele birlikte birşeyler yapmak gerekiyor.
Çocukların geleceğimiz olduğu prensibiyle davranan Çocuk Hakları Koalisyonu katılımcıları sorunların çözümü için sivil toplum öncülüğünde yapılacak işbirliğinin en önemli nokta olduğunu biliyorlar. Çocuk odaklı çalışan tüm sivil toplum kuruluşlarının işbirliği amacına yönelik Çocuk Hakları Koalisyonu olarak aktif çalışmalarını yaparken beraber çalışmayı yaşama geçirmeyi hedeflemektedir.
Herşey çocuk için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder