Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

9 Eylül 2010 Perşembe

Ülkenin Çocuk Politikasini Oluşturmak İçin Ezberi Bozmak Gerekiyor

12 Kasım 2007



Türkiye çok büyük bir yüzölçümü üzerine kurulu olduğundan ülkenin farklı bölgelerinde de gerçekten de farklı problemlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Bugün için yoksulluk ve eğitimsizlik olmak üzere iki temel problemin ortak olarak her yerde aynı şekilde önemli olduğunu belirttikten sonra problemlerin bölgelere göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmaktadır.

Örnek verecek olursak Van’da çocuk yaşta evlendirmenin ve uyuşturucu, özellikle de eroin, kullanımının öne çıktığı görülmektedir. Şanlıurfa’da ise cinsel istismarın kayıt-dışı kaldığı ve erkek çocuklara yönelik cinsel istismarın olduğu görülmektedir. Adana’da ise tarım işçileri, kağıt toplayıcı çocukların dikkati çektiği görülmektedir. Diyarbakır’da ise sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar problemi yaşananlar ve çocuk sayısıyla her şeyi örten boyutta gözükmektedir. Aydın’da mülteci çocuklar ve çocuk fuhuşu resmi yetkililer tarafından istatistiklere yansımasa da umulmayacak boyuta ulaşmış problemlerden birisi olarak dikkati çekmektedir.

Gördüğünüz gibi doğudan başlayarak, güneye oradan güneydoğuya ve batıya kadar tesadüfi olarak verdiğimiz örneklerde farklı problemlerin olduğu görülmektedir. Her bölgenin konumu, yaşayan insanların gelenek ve değerlerine göre değişken boyutta problemler dikkati çekmektedir. Büyük bir yüzölçümünde yaşamanın bir yansıması da farklılıkların çok ön plana çıkmasıdır. Bugün Malatya’ya baktığımızda çocuğa yönelik problemlerin yukarıda sayılan bölgelere göre hiç birinin yaşanmadığı da görülmektedir. Nedenleri tartışabiliriz ama burada aynı ülkede farklılıkları vurguladığımız için bunu daha sonra tartışmak üzere altını bir kez daha çizerek problemin tek bir çözümle sonuçlanamayacağını belirteyim.

O zaman başlangıçı problem tespitinden ve bunların farklılıklarından başlayarak yapmak gerekmektedir. Bugüne kadar ki tüm uygulamalarda ise tek (uniform) yaklaşımların olması yararlılığı tartışmalı kılmaktadır.

Devletlerin resmi kurumları, konuya odaklı sivil toplum kuruluşları halen tek problem tek çözüm ezberinde çalışmalar yapmaktadır. Oysaki gerçekten artık bölgelere göre yaklaşım çok önem taşımaktadır. Özellikle de görünmeyen ve hala tartışılmayan problemleri tartışmak için daha fazla beklenmemelidir. Bu konuda çalışan akademisyenlerin ve sivil toplum çalışanları ile devlet görevlilerinin hafızalarında yakın zamanda yaşanan birçok olayın münferit veya günümüz Türkçesi ile tek tük olaylar olduğu yaklaşımının bugün yarattığı faturalar altından kalkamaz hale dönmüştür.

Kısaca hatırlamak için uyuşturucu kullanımının 1990’lı yıllarda karşılaşıldığında şımarık zengin çocuklarının yaşadığı tek tük olaylar yorumlamasının bugün uyuşturucunun adolesan çağı çocuklarımızın en büyük problemi olmasındaki payı nedir diye sormak gerekmektedir. Van’da biz bugün eroin kullanımına bağlı 50 çocuk ölümü kaydını görüyorsak, eroin kullanımının İstanbul başta olmak üzere diğer merkezlerde de yaygın kullanımı söz konusu ise artık bununu için bir alarm verilmesi gerekmez mi? Oysaki biz daha bunu konuşmuyoruz bile.

Çocuk yaşta evlendirmenin güneydoğuda, güneyde ve doğuda çok sık rastlanmasına hala göz yumuyor olmamızın sonuçlarını çok ağır bir şekilde ödemekteyiz. Kız çocukların eğitimine ağırlık vermeye çalışırken bunun en büyük engeli olan çocuk evliliklerini görmemezliğe gelmemizin eğitimi de nasıl etkilediği tartışılmalıdır.

Cinsel istismarın ülkemizde konuşulmaya başlanmasını tarihi daha çok yenidir. Bu problem o kadar geniş boyutludur ki her gün bir başka dehşet boyutu daha kamuoyunun önüne gelmektedir. Geçtiğimiz sonbaharda pornografinin gündeme gelmesiyle herkes yaygınlığını ve sonuçlarını görmüştü. Ama bugün hala tartışmadığımız çocuk fuhuşunun, erkek çocukların istismar kurbanı olması probleminin yaygınlaşmasının sonuçları yüzünden Filipinler ile karşılaştırılmamak için en azından konuşmaya başlamak gerekmektedir. Bunlara akranlar arası şiddet olgularını, özürlü çocuklar gibi daha birçok konuyu eklemek mümkündür.

O yüzden ülkede çocuk politikasının konuşulması için ilk koşul ezberi bozmak yani problemi tek ve çözümleri her yerde aynı görme yanlışına düşmemek gerekmektedir. Yoksa, çocuk politikası oluşturmak için yapılanların çok bir anlamı olmayacaktır. 

Hiç yorum yok: