Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Çocuk Nüfusu %40 Olan Bir Ülkede Önceliğin Çocuk Hakları Olması Gerekmektedir

06 Ekim 2008

Çocuk haklarının en önemli boyutlarından birisi çocuğun yaşatılmasıdır. Dört temel prensipten birisi olan çocuğun yaşatılması pratikte sağlığının korunması anlamına gelmektedir. Çocuk haklarını imzalayalı 19 yıl olmuş bir ülke de hakların uygulanması boyutunda gelinen noktaya bakıldığında çok da iyimser olmayan ama simsiyah diyemeyeceğimiz bir tabloyla karşılaştığımızı sürekli dile getirmekteyiz.

Sağlık boyutunun ne durumda olduğunu incelemek için ilk temel kriter olan sayısal veriler konusunda yetersizliğimiz belki de ilk konuşulması gereken konudur. Çocuğun şiddete maruz kalmaması için bundan korunması konusunda hiç denecek düzeyde verinin olduğunu gördüğümüzde sağlık konusunda özellikel bebek ölümleri konusunda verilerini olduğunu görmekteyiz. Ancak bu verilerin ne denli tutarlı ve yeterli olduğunun tartışılması da gerekmektedir.

Bugün Türkiye’de ölüm nedenleri hakkında yeterli bilginin olmayışındaki temel etkenin ölümlerden sonra nedeni ortaya çıkarabilecek otopsinin yapılmayışı olduğunu görmekteyiz. Hastalıkların yaş gruplarına göre dağılımı, nedeneleri konusunda yeterli ve sürekli bir araştırmanın yapılamayışı  sonucu sağlık konusunda, özellikle çocuk sağlığı konusunda, planlama yapabilmek de mümkün olamamaktadır.

Koruyucu hekimliğin sadece adının olduğu ülkemizde geleceğe yönelik hiç bir girişimin olmaması ve sadece bugün var olan problemlerin çözümüne yönelik çalışılması bir çok problemin kalıcı olmasına neden olmaktadır. Nüfus planlaması konusundaki çabalar AKP iktidarından sonra durmuş ve artan nüfus ne yapılırsa yapılsın problemlerin çözümüne engel oluşturmaya başlamıştır. Ama hala ülke başbakanı en az 3 çocuk yapın diyebilmektedir.  
• yeni yayınlanan Avrupa ülkeleri Sağlık Atlasına göre Türkiye nüfus bakımından 53 ülke arasında Rusya ve Almanya'nın arkasından 3. sırada yer almaktadır.Nüfus artış hızında ise Tacikistan, İsrail, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın peşinden 6. sırada gelmektedir.

• 65 yaş üstü nüfus % 4.2, dir. Bu veriey göre sadece Türkmenistan’da bizden az 65 yaş üstü nüfus   bulunmaktadır (% 3.8).

Çocuk nüfusu (0-14yaş) % 40'ın üzerinde olan bir kaç ülkeden biri olduğumuz görülmektedir. Sadece bu  veri bile neden çocuk hakları  konusunu önplanda değerlendirmemiz gerektiğini göstermektedir. 
Yaşam beklentisi konusunda sondan 11. sırada  olduğumuz görülmektedir. Bizi Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Kırgızistan, Beyaz Rusya, Türkmenistan, Ukrayna, Kazakistan ve Rusya izlemektedir.

Anne ve çocuk sağlığı  konusunda karşılaştırmalı verilere baktığımızda şu tabloyla karşılaşmaktayız.

• Doğum hızında Kırgızistan, Türkmenistan, İsrail, Özbekistan ve Kazakistan'ı takiben 7. sırada olduğumuz görülmektedir.

• Bebek ölümlerinde Azerbaycan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Gürcistan, Kazakistan’ı izleyerek 8. sırada yer almaktayız. 

• Doğum sırasında ölüm de ise Kırgızistan’ı izleyerek 2. sırayı Türkiye bulunmaktadır.

• Anne ölümleri bakımından Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Arnavutluk, Ermenistan ve Gürcistan’dan sonra Türkiye gelmektedir. Anne ölümlerinin sağlık hizmetlerinin ulaştırılamsındaki temel kriterlerden birisi olduğu hatırlanırsa ne denli  yetersizlik içinde olduğumuz daha iyi anlaşılacaktır.

Hastalıklar açısından bakıldığında ülke genelinde yeni verem olguları bakımından Kazakistan, Moldova, Kırgızistan, Romanya, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Özbekistan, Tacikistan, Azerbaycan, Ermenistan, Türkmenistan, Litvanya, Letonya, Beyaz Rusya, Bosna- Hersek, Sırbistan, Bulgaristan, Estonya, Portekiz ve Makedonya’dan sonra 22. sırada olduğumuz görülmektedir. Verem olgularının refah düzeyi ile ters  orantılı olarak ortaya çıkması nedeniyle bu verilerin önemi bulunmaktadır. Yeni hepatit vakaları açısından İzlanda, Kırgızistan ve Bulgaristan’dan sonra 3. sırada  bulunmaktayız.

• Sigara içenler bakımından Ukrayna, Rusya, Arnavutluk, Ermenistan, Gürcistan, Beyaz Rusya ve Moldova’yı izleyerek 9. sırada bulunmaktayız.
 
• Total alkol tüketimi açısından sondan üçüncüyüz. Alkolle ilişkili trafik azaları bakımından ise   % 298 ile yanmi her 3 kişiden birisi olarak  birinci sırada  olduğumuz görülmektedir. Bunun ne denli övünülmesi gereken birincilik olduğu da okurların takdiridir. 

İş kazalarından ölüm sıralamasında ise  8. sırada  olduğumuz görülmektedir. Portekiz, Litvanya, Rusya, Kazakistan Beyaz Rusya Kıbrıs, Letonya’da iş kazalarında ölüm oranı bizden daha yüksek  bulunmaktadır.
Bunların yanısıra donanım ve insan kaynağı açısından durumu irdeleyecek olursak şöyle bir tabloyla karşılaşmaktayız.

Sağlık personeli sayısı
• Doktor sayısı sayısı bakımından Arnavutluk ve Bosna-Hersek’in üzerinde, sondan 3. sırada yer alıyoruz.
• Diş hekimi sayısı açısından sondan 11. sırada bulunuyoruz. Bizi Rusya, Polonya, Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Özbekistan, Kırgızistan, Bosna-Hersek, Tacikistan ve Türkmenistan izliyor.
• Hemşire sayısı bakımından en sondayız.

Hastaneler
• Yatak sayısı bakımından Andora’dan hemen önce geliyoruz (sondan 2.)
• Ruh hastaları için yatak bakımından ise sonuncuyuz.
• Hastanede kalma süresi bakımından Danimarka’dan hemen önce geliyor(sondan 2.)

Aşılar
• Difteri aşısı yapılan çocuklar bakımından sondan 8. sıradayız. Bizi Karadağ, Bosna –Hersek, Yunanistan, Gürcistan, Ermenistan, Malta ve Avusturya izliyor.

Sağlık harcamaları
• Sağlık harcamasının GSMH'ya oranı açısından % 7.7 ile orta yerdeyiz.
• Kişi başına harcamasında sondan 15. sıradayız. Bizi Tacikistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Moldova, Özbekistan, Gürcistan, Ermenistan, Türkmenistan, Kazakistan, Arnavutluk, Ukrayna, Beyaz Rusya, Romanya ve Makedonya izlemektedir.

Görüldüğü gibi sağlık konusunda özellikle çocuk ve anne sağlığında nüfus planlamasından başlayarak acil yapılması gereken bir dizi önleme ihtiyaç olduğu çok açıktır. Beklenen her gün ülkenin ve doğan ve yetişen çocukların aleyhinedir.

Hiç yorum yok: