Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Eğitim-Öğretim Yılının Yarısı Geçti

21 Ocak 2008

Eğitim-öğretim yılının yarısı göz açıp kapayana kadar geldi geçti. Bu Cuma ilk sömestr bitiyor. Başka deyişle eğitim yılının yarısını bitiriyoruz ve her zaman aynı problemler karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki karneler.

Karneler, çocukların başarılarını gösteren bir belge. Bir yarı yıl boyunca ne kadar çalıştığının ve performansının not olarak yansıması. Bu bazen çok iyi oluyor, bazense orta ya da kötü olabiliyor. Karne önemli. Ama karne yüzünden evinden kaçanları, mutsuz olanları hatta kendine zarar vermeyi düşünenleri izleyince söyleyelim; O kadar da önemli değil.

Yaşamda, çalışmanın sonucu başarıyı getiriyor. Bu doğru ama bugün başarılı olmadıysanız bunu telafi etmek için her zaman fırsat var. Bunu da unutmamak gerekiyor. O yüzden çocuklar kadar asıl anne-babalara bunu hatırlatmak gerekiyor. Anne-babalar eğitim çağında olan çocuklarının performansının iyi olmasını istiyor. Bugünün yaşamında daha da belirleyici olan yarışmacılık duygusunun her ortam ve kesime sinmiş olmasının sonucu olarak çocuklardan mutlaka başarı bekleniyor.

Söylemesi kolay. Başarı beklenebilir. Ancak başarının gelmesini sağlayacak ortamın da sağlanmasını göz ardı etmemek gerekir. Başarı ortamının sağlanabilmesi için çocuğa vakit ayırmak ilk koşul. En zorunu en başta söyleyelim. Anne-babanın, hangi koşullar olursa olsun çocuğuyla vakit geçirmesi gerekir. Çocukla vakit geçirmek demek saatleri birlikte tüketmek demek değil. Çocukla birlikte kaliteli zaman geçirmek önemlidir. Kaliteli zaman söyleminde çocuğa artı değer yaratacak işleri birlikte yapabilmek var. Bunun ilk sırasında da çocukla birlikte üretmek geliyor. Başka deyişle dersi birlikte çalışmak geliyor.

Dersi birlikte çalışmak, verilmiş ödevi çocuk için yapmak demek değil. Çoğunlukla izlenen çocuk zorlanınca ona hemen doğru cevabın söylenmesi şeklinde algılanan birlikte çalışmak kavramının çocuğa hiçbir yararı olmadığını da görüyoruz. Çocukla birlikte çalışmanın tek prensibi var. Çocuğa çözüm için düşünmesi gereken yolu öğretmektir. Çocuğa nasıl düşüneceğini öğretebilmek temel prensiptir. Çocukla birlikte çalışmak deyince anlamamız gereken boyut budur.

Görülüyor ki zaman ve emek vermek karşılıklı olunca işler iyi gidiyor. Çocuk her şeyi yapıyor ama anne-baba vakit ayırmıyor ya da ayırdığı zaman içerisinde çocuğa gerekli prensipleri aktaramıyorsa, sonuç yine başarısızlık olacaktır.

O zaman, eğer karne kötüyse faturayı sadece çocuğa çıkartmak adil olmuyor. Beraberce oturup nerede hata yapıldığını bulup çözüm aramak lazım. Ama tatil zamanının da tatil için kullanılması gerektiğini unutmayalım.
Tatilde tatil yapılır. Bunu da haftaya konuşalım. 

Hiç yorum yok: