Geçen hafta gündeme Arabistan’dan bir din adamının, “çocukların evliliğinin normal olduğu, 10 yaşından başlayarak evlenilebileceğini“ söylediği konuşmasının medyada yer aldığını gördük. Aslında bu konu bizim için de çok önemli bir konu. Her geçen gün İslam koşullarının daha da fazla yer ettiği bir topluma dönüştüğümüz bugünlerde belki de bu görüşe sevinenler ve aslında olması gereken bu diyerek ellerini ovuşturanlar olacaktır.
Bunun tartışılmasının çok daha fazla bakış açısından yapılmasının gerekliliğini göz önüne alarak bu yazıda yapmayacağım. Ancak, herkesin çok kişisel bir konusu olan dininin bu denli fazla konuşulmasının ve sadece din üzerinden ayrımların yapılmasından, siyasetin bu kadar fazla dini kullanarak prim yapmaya çalışmasının faturasını öderken çok acı çekeceğimizi, toplum olarak bunun diyetinin çok ağır olacağını görüyor ve fazlasıyla endişeleniyorum diyerek noktayı koyuyorum.
Bugünün konusuna dönersek özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde 12 yaşına gelen kız çocuklarının ailelerin rızasıyla evlendirilmelerinin bir rutin haline dönüştüğünü söyleyebiliriz. Van’da geçen dönemde yaptığımız bir çalışmada son 6 ay içinde 50 yi geçkin çocuk yaşta evliliği saptamıştık.
Bu evlilikleri sadece sağlık ocağına başvuran, hastayım diye gelenlerde saptadığımız düşünülürse, gerçek popülasyondaki rakamın ürkütücülüğü açıkça görülecektir. Pratikte 12 yaşına gelen kız çocuğu, ailelerin karşılıklı anlaşmasıyla birileriyle başlık parası karşılığı evlendiriliyor. Buradaki trajik nokta sadece kız çocuklarının bu yaşta evlendirilmeleri olmayıp çoğu evliliklerin de yaşlı adamlara ikinci, üçüncü eş olarak verilmeleri, buradaki terimle kuma gitmeleridir.
Çocuk yaşta evliliklerin neden problem yarattığını, ruhsal ve fiziksel olarak ne zararlara yol açtığını burada tartışmak için yerim eyetrli değil. Ancak, Doç. Dr. Halis Dokgöz ve arkadaşlarının yazdığı çocuk evlilikler makalesinin bu işlevi göreceğini söyleyerek adres de belirtmiş olayım.
Meclisin genelde günlük o dedi, bu yaptı çekişmelerinden ülkenin gerçek problemlerine gündemde yer vermesi çok ender olarak rastladığımız bir durumdur. Ancak, yine de arada sırada duyarlı bazı milletvekillerinin girişimiyle bazı konular soru önergeleriyle gündeme gelir. Çocuk yaşta evlilikler konusunda da CHP milletvekili Prof. Gaye Erbatur’un geçtiğimiz günlerde verdiği soru önergesiyle konunun kamuoyunun gözü önünde tartışılacağını ve tepki oluşturacağını umuyorum.
Her geçen gün küçük yaşta evliliklerin artması problemin büyümesine ve önlem alınmasının da zorlaştıran bir boyuta dönüşmüştür. Yapılan araştırmalar, 18 yaş altında evliliklerin oranının %35 lere ulaştığını göstermektedir. %35, bir başka söyleyişle her 3 evliliğin Çocuk Hakları Sözleşmesinin ilk maddesi olan 0-18 yaş arasındaki herkes çocuktur maddesini ihlal ediyor olması çok önemlidir. Bu sözleşmeye 1989 da imza atarak taraf olan Türkiye, uyum yasaları çıkararak ve bunları uygulayarak çocuklar için her şeyi bu ilkelere göre yapmak zorundadır.
Son dönemde Meclise verilen sonra da tepkiler olunca geri çekilen evlilik yaşının 14’e çekilmesini isteyen önergelerin olduğu bir ülkede yaşadığımızdan, geçtiğimiz günlerde Arabistan’da söylenen ama yankıları buraya kadar gelen 10 yaşındaki kızlar evlenebilir söyleminin bazı çevreleri de ellerin ovuşturulmasına başlanmasına ve sıra bize de gelecek düşüncesini yeşerttiğini düşünüyorum.
Ve bundan da çok korkuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder