Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

9 Eylül 2010 Perşembe

02 Ekim Dünya Çocuk Günü

Dünya Çocuk Gününde çocuk haklarını 18 yıl önce imzalamış bir ülke olarak hiç de iyi bir noktada olmadığımızı söylemek mümkün. Özellikle son dönemde farkına varmaya başladığımızçocuk kaçırma, çocuk fuhuşu ve çocuk pornosundaki artışgelecek 3 yılda çok daha kötü günlerin bizi beklediğini göstermektedir. 
Cinsel istismarın fiziksel istismara göre genellikle saklı kalması da toplumda cinsel istismarın daha az görüldüğü gibi bir yanılsamaya yol açmaktadır. Ama istismar kurbanı olan çocukların yardımına koşabilecek kuruluşların çok az olması ve bunların da yeterince çalışmaması da  problemi arttırmaktadır.
Dünyada bu konuda çok yararlı bir sistem olarak çalışan, istismar olgularının gün yüzüne çıkartılmasında önemli rol oynayan Alo-imdat hatlarına ülkemizde yeterli telefonun gelmediği görülmektedir. Yaklaşık bir yıldır(0216) 450 54 54 numaralı çağrı merkezi aracılığıyla cinsel istismar kurbanlarına hizmet vermeye çalışan Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneğine beklenenin sadece % 25 i kadar telefon gelmiş olması önemlidir. Bunlardan % 8 inin  aile içi cinsel istismar olgusu olması altı çizilmesi gereken bir durumdur. Ensest olgularındaki en önemli nokta çocukların aile içinde başta, baba, ağabey veya aile bireylerinden birisi tarafından istismara maruz kalmasıdır. Bu durumda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun özel bir çalışması ve uzman kurumu olmadığından istismar mağduru çocuklar herhangi bir yurda yerleştirilmektedirler. Bu durum, 2006 da Avrupa Birliği kapısındaki Türkiye’nin ayıbıdır.
Ayrıca çocuk pornosu, çocuk fahişeliği ve uyuşturucu üçgenindeki faaliyetin ülkemizde çok artması bir an önce harekete geçmeyi gerektirmektedir. Tayland, Malezya gibi çocuk fahişeliği için seks turizminin yapıldığı bir ülke olma olasılığı her geçen gün artmaktadır. Kuşadası, İstanbul ve Marmaris’te  buna benzer olguların saptanmış olması alarm vermelidir. Polisin bir an önce bu konuda uzman bir ekibi yerleştirmesi ve uluslararası işbirliği ile çocuk seks turizmi konusuna el atması gerekmektedir. Yarın çok geç kalabiliriz.
Çocukların istismarına toplumsal duyarlılığın da çok düşük olduğu, Alo-imdat telefonlarına olayı görenlerin bildirmemelerinden ve “bana ne” demelerinden anlaşılmaktadır. Bunun bir adım sonrası sivil toplum çatısı altında bir şeyler yapmaktır ama biz ilk aşamada vurdum duymazlıkla bildirmeyi bile gerekli duymuyoruz. Toplumsal açıdan bu duyarsızlık ve bana necilik de kanayan bir yara niteliğindedir. Her şeyi resmi kurumlardan bekleyemeyiz.
Türkiye çocuk ombudsmanını (kamu denetçisi) bir an evvel seçmeli ve çocuk haklarını gündeme taşımalıdır.
Yarın çocuklar için çok geç olacaktır.

Hiç yorum yok: