Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Kız Çocukları Okumalı

25 Mayıs 2009

Bugün Türkiye sorunlarla boğuşan bir ülke konumunda. Bir çok sorun var. Ama bu toz dumandan geriye çekilip baktığınızda karşınıza çıkan tablo çok temel, Eğitim. Eğitimin her boyutta problem olduğunu görmekteyiz. Okul öncesinden başlayarak, ilköğretime oradan da yüksek öğrenime uzanan zincir aslında ilk gördüğümüz zincir.

Toplum eğitimi dediğimiz uçsuz bucaksız bir alanda geriye dönüşün çok zaman aldığı boyut ise bambaşka bir olgu.Yaşamda hep binalar yapmak, donanımları sağlamanın problem çözücü olduğu düşüncesinin devletin ve toplumun ilk çözümü olduğunu görüyoruz.

Halbuki gerçek bambaşka yerde. İnsana yatırımda. İnsan eğitimi, insan kaynaklarının zenginleştirilmesi asıl hedef olmak zorunda.Yoksa binaları yaparsınız. İçini donatırsınız. Ama bomboş sizi beklerse, yaptığınız tüm emeğin boşa gittiğini de görürsünüz.

Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisi cinsiyet ayrımcılığı. Özellikle kocaman coğrafyanın güneydoğusu, doğusuna bakıldığında sorun çok daha büyüyor. Böyle yazınca İstanbul, İzmir’de problem yok, yaşanmıyor diye düşünmeyin. Buralarda da kız çocuklarının yaşama katılamadığını  izliyoruz. 

Kız çocukları 13 yaşına gelince hemen aileleri evlendiriyor. Bu herkesin, devletin de bildiği bir gerçek. Herkes haberdar, aileler anlaşıyor. Başlık parasını alıyor ve kız çocukları evleniyor. Ne oluyor. Çocuk  anneler oluyor. Daha kendi çocukken çocuk büyüten anneler. O çocuklar nasıl büyüyor, sağlığı, eğitimi, bakımı nasıl oluyor. Onları tartışmıyorum. Sadece her evde 5-8 çocuğun olduğunu hatırlarsak dramın büyüklüğü ortaya çıkıyor.

Nasıl bir toplum ortaya çıkıyor. Yarım bir toplum. Çünkü sadece erkeklerin karar verici olduğu, ortalıkta bulunduğu kadınların hiçbir şekilde ortada olmadığı bir yaşam modeli ortaya çıkıyor.

Çözüm ise tek; KIZ ÇOCUKLARI OKUYACAK.

Başka çözüm yok. O zaman ne yapmalıyız? Bunu çok önceden gören ve bu konuda çok başarılı çalışmalar başlatmış hocamız Türkan Saylan’ın izinden gideceğiz. Baba beni okula gönder kampanyasını destekleyeceğiz. Şu anda 36.000 olan sayıyı en kısa sürede 100.000’e çıkaracağız. Bunu sadece otomatik ödeme emriyle ayda 110 lira vererek yapmak mümkün. Bu yapabileceğiniz en küçük işlem. Burada ne zamanınızı ne paranızı verirken sizi engelleyen bir şey yok. Ama bu yeter mi? Bir de bunu düşünün. Çok daha fazlasını yapabilecekken, çok daha fazlasını becerebilecekken   neden sadece küçük bir bağış. 
  
Çağdaş Yaşamı destekleme derneğine üye olarak başlayın. Daha çok bu işin içine girin. Türk insanının en büyük problemi organizasyon. Zamana karşı yarışta hep yenik düşmesinin sebebi de bu. O zaman siz de katılın bu ekibe ve bir şeyler yapın. Kız çocuklarının sayısının artmasını sağlayacak her şeye ihtiyacımız var.

Dışında olduğunuzda problemi sadece duyuyor olmanın çok da etkili olmadığını ama bir olay bile yaşasanız dünyanın nasıl farklı döndüğünü görecek olmanın asıl enerjiyi yarattığını biliyorum. Okumayı çok isteyen, yaşamının kurtulacağını bilen bir kız çocuğunun haykırışını, ağlayışını duyduğunuzda yaşamınızın temel amacının da bu olacağını göreceksiniz. Yaşayınca gerçekler yüze çarpıyor. 

Kızların okullu olması, ilköğretimden başlayarak, üniversitede okumaları bu ülkenin kurtulmasında ilk adım. Çözümün başlangıcı. Sonuçlarını hemen alamadığınız ancak, adım adım ilerleyen çözüm aşamasını yaşadığınız bir ortam. Bunu yapmak gerekiyor.

Türkan hocamız öncüydü. Yolu açtı: Bizlere de o yoldan yürümek düşüyor. Gecikmeden hemen !

Başka kim geliyor diye bakmadan.
Şimdi!            

Hiç yorum yok: