Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Cinsel İstismar Olgularında Yargının Görevleri ve Önemi

02 Mart 2009

Çocuk istismarında, özellikle cinsel istismarda, suçların azalmasında en önemli etkenlerden birisinin cezaların caydırıcılığı olduğu görülmektedir. Çocuklara yönelik cinsel suç işleyenlere verilen cezaların çok ağır olduğu ülkelerde bu tip suçlarda da azalma olduğu görülmektedir. Amerika’nın belli eyaletlerinde verilen hadım cezası bunun en üst sınırını oluşturmaktadır.

Bizde de çocuklara yönelik cinsel suç işleyenlere verilen cezaların caydırıcılığının tartışılması, özelikle Üzmez olgusundan sonra gündeme geldi. Çünkü bu olguda yaşananlar bir çok problemin olduğunu gösterdi. Gün yüzüne çıkmayan bir çok aksamanın yaşandığını popüler bir olayla öğrenen kamuoyu özellikle Adli Tıp Kurumundan, inatla demek gerekiyor, çıkan istismara maruz kalan çocuklarda ruhsal travma yoktur raporunu anlayamadılar. Çocuk çok travmatize eden bir olay yaşadığı halde nasıl oluyor da ruhsal açıdan sağlam kalmıştır raporu verilebiliyoru algılamakta zorluk çekti. Burada uzman yetersizliği, sistemsiz çalışma modeli, kurumun bilgi düzeyi gibi faktörlerin yanı sıra yargının da bu konuda belli bir eğitimi alması gerekliliği, özellikle çocuğun yaşadıklarını öğrenmesi açısından çok önemli olduğu görülüyor.

Yargının kararlarına son noktayı Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlere verdiği bir kararla koydu. Üç mahkemenin istediği iptal kararlarını onaylamadı. Sırayla şu kararların çıktığını gördük;

1. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi, cinsel saldırıda, kişinin beden veya ruh sağlığının bozulması halinde en az 10 yıl hapis öngören TCK'nun 102. maddesinin 5. fıkrasının iptalini istemişti. Mahkeme bu istemi reddetti. Mahkemenin koruduğu madde şöyle:

"[Cinsel saldırı suçunun] sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur."

2. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi de, cinsel istismar sonucunda 15 yaşını bitirmemiş veya istismarın sonucunu anlayamayacak durumdaki çocuğun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde en az 15 yıl hapis öngören TCK'nin 103. maddesinin 6. fıkrasının iptalini istemişti. Mahkeme bu maddeyi de korudu.

3. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi de 15 yaşını bitirmiş çocuklarla cinsel ilişkiye şikayet halinde hapis cezası öngören 104. maddenin iptalini istemişti. Anayasa Mahkemesi bu istemi de reddetti. Madde şöyle: "Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Bu da en azından bugün için özellikle siyasi yapının yapmaya çalıştığı cinsel suçlara verilen cezaların azaltılması isteğinin önüne set konulduğunu görüyoruz. Ancak, bugün var olanların bile yeterli olmadığını ve caydırıcılık boyutunda yeterlilik taşımadığını görüyoruz.

Bence Yargıtay üyeleri ve raportörler başta olmak üzere yargı çalışanlarının çocukta istismar, özellikle de cinsel istismarın, kısa ve uzun dönem etkileri açısından eğitilmeleri ve bilgilendirilmeleri ilk atılması gereken adımlardan birisini oluşturmaktadır. 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

istismar Tecavüz ruh saglıgını kesin bozuyorsa niye Avrupa Konseyi Test yapın okul başarısına bakın diyor.Onlar test yapıyor okul başarısına bakıyor adaleti arıyor.SİZ bakamayız ugraşamayız demeniz adaletsizlige devam demektir.o zaman onlardan işinize geleni zihniyetinize uyanı al.uymayanı alma sadece iddia oldu masum insanlarıda ruhsaglıgıbozulmuş kabul incelemeden 15 yıldan az olamaz maddesi getir masumlarıda tık.Bu ne vicdansızlık,bu ne kin düşmanlık bu ne adaletsizlik.test yapın okul başarısına bakın inceleyin ayrıca yargıtayın istedigi suçun ani ve kesik hareketlerle işlenmesi maddesini çıkarın

Adsız dedi ki...

Cinsel İstismar yasası degişmezse cinsel istismarla suçlananlara acırım.Tecavüz edenlerede kızamam.Nedemi kızın burnuna dokunan,saçına dokunan istismarcı.istismarada tecavüzede aynı agırlaştırıcı ceza uygulanıyor.Yerel mahkeme bile tecavüz fiiliyle temas etme arasında fark vardır.agır suçla hafif suça aynı agırlaştırıcısı ceza uygulaması olmaz dedi.Tecavüzcüye verilen 15 yıllık ceza istismara burnuna,saçına dokunanada veriliyor.Kaza ilede olsa çünkü iddia oldumu sanıgın yapacagı bir şey yok.istismara 3 yıl verilmesi gerekirken 15 yıl 12 yıl düzmece ruhsaglıgı raporlarından fazladan adaletsizce veriliyor.onun için istismarla suçlananlara acıyorum.