Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

9 Eylül 2010 Perşembe

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu Biliyor Musunuz?

26 Kasım 2007



25 Kasım tüm dünyada olduğu gibi bizde de Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Günü olarak anılıyor. Bu tip günler en azından bir gün de olsa kamuoyunun dikkatlerini bu konuya çekebilmek için yaratılıyor.    Kasım bu açıdan çok hareketli ve yoğun bir ay. Çünkü 20 Kasım Çocuk Hakları günü, 24 Kasım Öğretmenler Günü. Daha başka örnekler de var ama en yakın tarihli olanları saymakla yetinelim.

Aile içi şiddetin iki temel kurbanının kadın ve çocuk olduğunu biliyorsunuz. Evin içine girdikten sonra dış yaşamın kaygan zemininden güvenlikli, huzurlu bir ortama girdiğini düşünen çocuk, şiddetin yaşandığı bir evdeyse, tam tersi bir ortamla baş başa kalıyor. Yoğun öfke nöbetleri, fiziksel kuvvet kullanımı, dayak yiyenler, dayak atanlar ve bu durum bir gün geldiğinde onu da içine alıveriyor.  Yapılan çalışmalarda kadına yönelik şiddetin evde yaşandığı durumlarda  çocuğun da % 95 lere varan oranda şiddet mağduru olduğunu göstermektedir.

Şiddet olgularında hukuki düzenlemelerin olması çok önemlidir. Çünkü olaya maruz kalan kurbanın sarılabileceği en önemli şey hukuktur. Ancak bu hukukun var olması ve kabul edilmesi de yetmez. Bilinmesi ve nasıl uygulanabileceğinin öğretilmesi gerekmektedir.

İşte Türkiye hukuk düzenlemeleri için önemli adımlar atarak gerekli en önemli kanunu çıkartmış olmasına rağmen aradan geçen 10 yıl gibi çok uzun süreye rağmen bunu yeterli düzeyde hala  duyurabilmiş değil. 

4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun çok basit bir şekilde anlatılacak olursa şunu söylüyor;  Eğer şiddete maruz kalınmışsa, kadının en yakın karakol veya savcılığa başvurması halinde  bekletilmeden işlem yapılacaktır. Yani işlemler yapılacak ve hemen  sığınma talebi karşılanacak veya erkeğin eve yaklaşması yasaklanacaktır. Başka bir deyişle şiddet mağduru kadın genel işleyişin getirdiği yavaşlık ve yeknesaklıktan etkilenmeden hemen korunmaya alınacaktır.

Aşağıda bu gibi durumlardaki şiddet mağduru kadının kanuna bağlı elde edebileceği avantajlar ve nasıl bir uygulama olduğu kısaca verilmiştir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünce yayınlanan bu  bildiride maddeler halinde uygulamanın nasıl olacağı verilmektedir.

- Aynı çatı altında yaşadığınız kişilerden şiddet görüyorsanız, polis, jandarma, savcılık ya da mahkemeye başvurarak koruma tedbiri isteyebilirsiniz.

- Bu kanundan yararlanmak için masraf, harç ve dosya parası gerekmez.

- Mahkeme, acil olarak görülür. Tedbir olarak alınacak şiddet uygulayanı evden uzaklaştırma kararı, en çok altı ay sürebilir.

- Geçiminiz şiddet uygulayan kişiye bağlıysa mahkeme ayrıca tedbir nafakası belirleyebilir.

- Tedbir kararına uymayan kişi için şikâyette bulunmanız gerekmez, haber vermek yeterlidir. Polis ya da savcılık doğrudan işlem yapar. Mahkeme, koruma kararına aykırı davranan eş veya aile bireyleri hakkında üç aydan altı aya kadar hapis cezası verebilir.

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın 2006 yılında yaptığı şiddete ilişkin araştırmaya göreyse Türkiye'de kadınların yüzde 53.7'si eşinden, yüzde 2'si kayınpederinden, yüzde 29.8'i kayınvalidesinden, yüzde 13.3’ü ailenin diğer erkek bireylerinden şiddet görmektedir.

Hiç yorum yok: