Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

12 Eylül 2010 Pazar

Çocuk İşçilerin Sayısı Artıyor mu?

02 Kasım 2009

Çocuk haklarının en temel kavramlarından birisi olan “tüm çocuklar yaşının gerektirdiği yaşamı sürdürmelidirler” temel prensibine aykırı olan en önemli olaylardan birisi de çocuk işçilerdir.

Çocuk işçiler Türkiye’nin de dahil olduğu bir çok ülkede çok ciddi bir problem olarak halen varlığını sürdürmekte olan bir problem. Tüm dünyada sayıları 250 milyonu bulan ve ağır koşullarda çalıştırılan çocuk işçiler için Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) kapsamlı çalışmaları bulunmaktadır. Bu örgütün son yayınladığı raporda özellikle kriz dönemlerinde eğitime ayrılan bütçenin azalmasıyla beraber eğitim sisteminden kopan çocukların çalışma yaşamına girdiklerinin altını çizmektedir.

ILO’nun verilerine göre, üçte ikisi Asya’da olmak üzere tüm Dünyada yaklaşık 250 milyon çocuk kötü koşullar altında çalıştırılmaktadır. Yaşları 5 ila 14 arasında olan 120 milyon çocuk işçinin de tam gün çalıştırıldığı vurgulanmaktadır.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezinin (BETAM) bir araştırmasına göre, 1994-2006 döneminde çalışan çocukların oranı yüzde 8.5’ten yüzde 2.6’ya düşmüştür. Bugün ise Türkiye’de, 6 ila 14 yaş arasında yaklaşık 320 bin çalışan çocuk olduğu ortaya konulmuştur. Bu çocukların 125 bini eğitimine devam etmeyen çocuklardan oluşmaktadır. Yaklaşık 30 bin çocuğun ise okula hiç gitmemiş çocuklardan oluştuğu ortaya çıkmaktadır.

BETAM tarafından yapılan Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2006 Çocuk İşgücü Anketi verileri baz alınarak hazırlanan bir araştırmaya göre çalışan çocukların 204 bini ücretsiz aile işçisi, 109 bini ücretli, maaşlı ya da yevmiye ile çalıştırılmaktadır. Geriye kalanların büyük bir kısmı ise düzenli olarak bir işyerinde istihdam edilen çocuklardan oluşmaktadır.

Çocuk işçiler probleminin bugün var olan temel sorunu, gelişimi engelleyen koşullarda çocuğun var olmasıdır. Ayrıca eğitime alternatif olarak ortaya çıkan bir yaşamın varlığı da eğitimi köstekleyen bir boyuttur. Bunun sonuçlarının gelecek dönemde ortaya çıkacağını unutmamak gerekmektedir. Eğitimsiz bir kuşağın zararları sadece kendilerine değil aynı zamanda anne-baba olduklarında kendi çocuklarında da ortaya çıkacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Çalışma Bakanlığı tarafından Türkiye’deki çocuk işçilere yönelik hazırlanan bir raporda Türkiye’de sekiz ürünün üretiminde çocuk emeği kullanıldığı vurgulanmaktadır. Bu raporda ülkelerdeki çocuk işçilerin ürettiği malların listesi yer almaktadır. Raporda 58 ülkeden 122 ürünün listesine yer verilirken, çocuk işçiliğiyle üretilen ürünler, 60’ı tarımsal, 38’i sanayi, 23’ü maden ya da ocaklardan çıkarılan ve 1’i ise pornografi olarak dağılım göstermektedir.

Türkiye’de çocuk emeği kullanılarak üretilen ürünler ise narenciye, pamuk, kimyon, mobilya, fındık, yer fıstığı, bakliyat, şeker pancarı şeklinde sıralanmaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) araştırmalarına göre çocuk istihdamının yoğun olduğu illerin başında Mardin, Siirt, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Gaziantep yer almaktadır.

Araştırmaya göre Türkiye’de çocuk işçilerin ciddi bir kısmı ise tarlada çalıştırılmaktadır. Her iki erkek çocuktan biri, her üç kız çocuktan ikisi geçimini tarla işçiliğinden sağlamaktadır. Halen çalışan 320 bin çocuğun yüzde 35’ i kız, yüzde 65’i ise erkek çocuk işçilerden oluşmaktadır. 6 ila 14 yaş arasındaki çocuk işçilerden yüzde 61.2’si, yaklaşık 195 bini eğitimlerine devam etmelerinin yanı sıra aile geçimine katkıda bulunmak adına çalışmak zorunda olan çocuklardır. Ancak, 70 bin erkek, 55 bin de kız çocuğun çalışmak zorunda olduğu için okula gidemediği vurgulanmaktadır. Oranlara bakıldığında ise erkek çocukların yüzde 33’ü, kızların ise yüzde 48’inin eğitim alamadığı görülmektedir.

Türkiye’de 6 - 14 yaş arası çalışan çocuk sayısı;
1994'te 974 bin
1999'da 511 bin
2006'da 320 bin  

Okula devam etmeyen çocuk işçilerin eğitim durumu
Bir okuldan mezun olmuş 65 bin 431
Mezun olmadan terk etmiş 28 bin 846
Hiç okula gitmemiş 29 bin 901

6-14 yaş arası çocuk işçilerin çalıştıkları işlerdeki durumları
Ücretsiz aile işçisi: 204 bin 326
Yevmiyeli: 66 bin 104
Ücretli veya maaşlı: 43 bin 160
Kendi hesabına: 6 bin 665
*Bu veriler  BETAM dan alınmıştır.

Ancak konuyu bilmeyenlerin karıştırdığı bir duruma da açıklık getirilmezse, çalışan çocuklar konusunda karmaşa yaşanacağı açıktır. Yasalara göre 15 yaşın altında çalışanlar koşulsuz çocuk işçi olarak kabul edilmektedir.

Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu’na göre 15 ila 17 yaş aralığındaki çocuklar ise Küçük ve Orta Boy İşletmelerde (KOBİ) ve sanayi sitelerinde hafif işlerde çalışıp haftada bir gün “Çıraklık Eğitim Merkezleri”nde eğitim alarak ‘çırak’ olabilmektedir. Devlet bu çağda çalışan ve eğitimine devam eden çocukları aynı zamanda öğrenci olarak da kabul etmekte ve eğitim görmelerini sağlamaktadır. Ancak, önemli nokta şudur ki 15-17 yaş aralığında olsa dahi herhangi bir iş kolunda kayıtsız çalışan ve eğitimine devam edemeyen tüm çocuklar “çocuk işçi” olarak kabul edilmektedir.

Yalnızca çocuk sorunlarıyla ilgilenmek ve çözüm bulmak amacıyla çalışan uluslararası “World Vision” kuruluşu tarafından hazırlanan bir araştırmaya göre önümüzdeki yüzyılın en büyük 10 probleminden birinin çocuk işçiler olacağı görülmektedir.

Türkiye’de de 21. yüzyılın en önemli sorunlarından birinin, var olan koşulları, genç nüfusu göz önüne alındığında çocuk işçiler olacağını söylemek için falcı olmaya gerek olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Hiç yorum yok: