Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

29 Mayıs 2011 Pazar

Çocuk Kimdir?

Çocuk kavramının tarihsel süreci hakkında hiç bilginiz var mı?

Eski çağlardan başlayarak yakın zamana kadar yani endüstri çağına kadar (1800’lerin ortası  diyebiliriz) çocuklar küçük erişkinler sayılırlardı. Erişkinler gibi fizik güçlerinden yararlanılmak üzere çalıştırılır ama onlara göre daha değersiz kabul edilirlerdi. 

Endüstrileşme çağında insan kol gücü yerine makinanın konmasıyla çocukla ilgili görüşlerin  değişmeye başladığını görüyoruz. Çocuk bugünün yaklaşımına paralel olarak yetiştirilmesi, yatırım  yapılması gereken bir birey olarak algılanmaya başlandı. Eğitim ön plana çıktı.  

Çocuk 1900’lü yıllarda artık yetiştirilip daha çok verim alınacak bireydi. Ancak, 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Beyannamesi, insanın bir değeri olduğunu vurgulayınca genel yaklaşımda da farklı  düşünceler başladı ve o zamana kadar olmayan bir kavram gündeme geldi; yaşamın değeri, insanın değeri.

Sonraki aşama daha da somuttu. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1989’da kabul edilmesiyle en üst  noktaya ulaşıldı. Çocuk bir bireydir ve çok değerlidir. Hatta ayrıcalıklıdır. Korunmalı, yaşatılmalı, geliştirilmeli ve görüşlerine değer verilmelidir.

Bu sözleşmenin diğer Birleşmiş Milletler dökümanlarına göre çok daha hızlı kabul görmesi ve yaygınlaşması da tüm Dünya tarafından nasıl benimsendiğini göstermesi açısından dikkati çeken bir  boyuttur.

Çocuk 18 yaşına kadar koruma çemberinde yaşaması gereken konumunu aslında tartışmasız bir  şekilde yürütürken bazı olaylar bu kavramın sorgulanmasını da gündeme getirdi. Özellikle çocukların birbirlerine yönelik uyguladıkları şiddet, kavramları alt üst etti.

İngiltere’de, 8 yaşındaki iki çocuğun 3 yaşında bir başka çocuğu demiryolları raylarına bağlamaları ve öldürmeleri herkesi yorum yapamaz duruma soktu. O yaşta ceza ehliyeti yoktu yani ne suç işlerse işlesin ceza almamalıydı. Ama işlenen suç planlı, bilinçli ve düşünülüp yapılmış bir eylemdi. Medyanın etkisi, televizyondan etkilendi diyenlerin görüşü ön plana çıkartıldı ve olayın nedeninin bu olduğu  suçlunun da medya olduğu söylenerek olayın tartışılması sonlandırıldı.

Ama bullying dediğimiz akranlar arası şiddet olaylarının şekil değiştirerek yetişkin insan davranışlarını  aratmayacak şekilde şiddet kalıplarını içermesi, acımasızlığı ve kurbanlara etkileri yaşandıkça çocuk  ne kadar masumdur düşüncesi şekillenmeye başladı.

Olaylar içinde 18 yaşın altında olup daha büyük yaştaki insanlara içinde işkence, eziyet, cinsel şiddet içeren davranışların da olduğu suçlar da gündeme geldi.

Çocuk olduğu için cezalandırmama prensibinin geçerliliği de tartışmaya açıldı.

En sonunda olan oldu ve Amerika Birleşik Devletleri’nde mahkeme 16 yaşında bir çocuğu önce ırzına geçip sonra öldurme suçu işlediği için erişkinlere uyguladığı cezayı öngördü ve bir ilki gerçekleştirerek   iki defa müebbet cezasına çarptırdı. Çocuk olduğu için farklı davranılmayacaktırın da altını çizerek bu cezayı onadı.

Şimdi düşünmeye başlayalım; Çocuk kimdir?

Sonuç olarak özellikle kriminolojik boyutta alacağı cezanın az olması nedeniyle sürekli çocuk yaşta  suçlularla karşı karşıya kalmamız, yaşanan bir gerçek. Ama öte yandan ilk başlangıç noktası olan iyi bir erişkin yetiştirmek kavramı da göz ardı edilmemeli. Ama şu anda yaşadığımız olaylar bazı şeylerin  tartışılması gerektiğini de anlatıyor.

Yoksa ilk başlangıç noktasına yani çocuk aslında daha güçsüz bir erişkindir noktasına geri döneceğiz gibi.

Yaşam ilginç.

Her şey başladığı noktaya dönüyor mu gerçekten?

Çocuk için bu sorunun cevabını bekleyip göreceğiz...  




Kaynak gösterimi:  www.0-18.org 

Hiç yorum yok: