Sayfalar


ULUSAL İLETİŞİM AĞI

22 Ocak 2012 Pazar

Sömestr Tatiline Girdik


Eğitim yılının yarısına girdik. Yine karneler 10 milyonu geçkin çocuğa dağıtıldı. Karneler her zamanki gibi bazen iyi bazense kötüydü. Çocuklar yaşamın renklerini öğrenmeye hem de skalanın bir çok farklı rengini böyle günlerde öğreniyorlar.

Milli Eğitim’in eğitim boyutunda önceliğinin yaşam boyunca işe yarayacak öğrenme tekniklerini ve de özellikle bilgiyi nerede bulacakları ile nasıl kullanmaları gerektiği temel felsefesine ulaşmaları olduğu,  hala pratik uygulamalara yansımış değil. Ancak, atılan bazı adımların görülmese de uzun dönemde  farklılıkları sağlayacağı söylenebilir.

Burada her şeyden önce sınav sistemlerinin sorgulanması ve değişmesi gerekiyor. Çok zor ve radikal bir adım olduğunun bilincinde olarak verdiği olumsuz etkilerinin bir an önce  bitirilebilmesi için mutlaka  doğru çözümlere yönelmek gerekiyor.

Bu denli genç nüfusa sahipken planlama yapılmaması, yakın gelecekte sayılarının milyonları bulacağı  diplomalı işsizlere yol açacak. Şimdi bile sayıları ciddi boyutta olan işsiz diplomalıların gelecekte çok baş ağrıtacağını görmek için falcı olmak gerekmiyor.

Sistem dışına itilmiş çocuklara bu dönemde kucak açılmasının umutlu bir boyut olduğunu söylemek gerekiyor. Şu anda sayıları sadece 50 de olsa bunun gelecek yıllarda geometrik olarak büyümesini umalım.

Atama bekleyen 20.000’i geçkin öğretmenin atanmasının gerçekleştirilmesi bence çok önemli. Çocuklarımıza eğitim verecek olan bu grubun koşullarının iyileştirilmesi göz ardı edilmemeli. Avrupa Birliği standardına ulaşmak istiyorsak burası başlangıç noktalarından birisi olmalı. Öğretmenin eğitiminin yanı sıra maaşları ve yaşam koşulları da mutlaka bakanın kavgasını vermek zorunda olduğu  konuların başında gelmeli. 

İkinci sömestrin çocuklar için daha parlak ve güzel renklerle bezeli geçmesini diliyorum.


Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Hiç yorum yok: