Yeni yıl her zaman umutlara ve güzel şeylere açık olunan zaman dilimleridir. Ben de çocuklarımız için 2011 dileklerimi buraya sıralamak istedim.
2011’de her geçen gün iyice kördüğüme benzeyen eğitim sisteminin artık bir düzene girmesini umuyorum. Aslında böyle bir umudun gerçekleşeceğini gösteren hiçbir belirti yok ama çocukluğun geri gelmeyen bir zaman dilimi olduğunu bilen birisi olarak bunun için acil adımlar atılmasını diliyorum.
SBS (Seviye Belirleme Sınavı) ucubesinin kalkması ve mantıklı bir sınav sisteminin gelmesi dileğiyle diyerek ilk arzumuzu söylemiş olalım.
Çocuk ve yoksulluk. Hiç bir zaman biraraya gelmemesi gereken bu kavramlar biraraya gelmeye başladı. Toplumdaki bu yoksulluğun en acıttığı grup olan çocukların bundan olumsuz etkilenmesi de sonuçlarını yakın zamanda gösterecek.
Çocukta yoksulluğun en büyük yansıması olan açlığın önlenmesi için en azından ücretsiz süt ve beslenmenin başlatılması gibi önlemleri bekliyoruz. Bunun aşılması için hemen bir şeyler yapılması da ikinci temennimiz olarak kayda geçsin.
Çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine yönelik adımların minicik olmasına karşın kamuoyuna yansıması kocaman oluyor. Kurulan ama işlerliği olamayan istismar önleme ekiplerinin gerçekten çalışması ve bu konuda çalışanların ilk koşul olarak bu konuya adanmış olmanın gerektiğini öğrenmeleri dileğimi de üçüncü dileğim olarak buraya yazayım.
Özelikle cinsel istismar mağduru çocuklara acil yardım sisteminin mutlaka ve hemen kurulması gerektiğini de göz ardı etmemek bu konuda çalışanların ilk hedefi olmalı.
Suça sürüklenmiş çocukların sadece taş atan çocuklar olmadığını, asıl grubun tutuklu ve sanık olarak cezaevinde yatan çocuklar olduğunu hatırlatmak gerekiyor.
Cezaevinde değil gerçekten rehabilitasyon merkezlerine olan ihtiyacın göz ardı edilecek bir boyut olmadığını ve Adalet Bakanlığı’nın önemli bir işi olduğunu yetkililerin öğrenmesi de diğer bir arzum.
İmzalanalı 30 yılı geçmiş olan Çocuk Hakları Sözleşmesine uymanın gerektiğinin öğrenilmesi de bir başka arzum. Çünkü zannediliyor ki “bu Sözleşmeye uymak bir erdem ve iyi insanlar olarak uyum yasaları çıkartarak çocuklarımızı ne kadar sevdiğimizi gösteriyoruz” düşüncesinden yöneticilerin çıkması gerekiyor. Çocuk Hakları Sözleşmesinin hukuk metni olduğunun ve imza atan devletlerin taraf devlet olarak buna uymalarının isteğe bağlı değil, bir mecburiyet olduğu bilinmek zorundadır.
Çocuk Hakları Sözleşmesinin herkes tarafından içselleştirilmesi dileğimle herkese mutlu yıllar.
Kaynak gösterimi: Polat, O., www.0-18.org, Başyazı
1 yorum:
Ben de okuloncesi egitimin ucretsiz ve kaliteli olmasini diliyorum...
Sevgi ve saygilarimla
Yorum Gönder