Çocuk kavramının yaşamımıza girmesinin miladı olan
17. yüzyıldan bugüne köprünün altından çok sular aktı. İlk zamanlarda sadece
sağlığının yeterli olması ve işgücü için
sağlam bir insan olması tek hedefken
bugün yetişkin bir insan kadar hatta daha fazla boyutta irdelenen bir konuma
sahip.
Çocuk
Hakları Sözleşmesinin kabulu, bilinirliğinin artmasıyla daha çok tartıştığımız bir
boyuta ulaştı.
Şiddet
ise eskiden beri var olan ve her dönemde olduğu gibi problem sıralamasında
birinciliğimi her zaman koruyan bir başlık. Ama değişen, şiddetin türü.
Zaman
ilerledikçe teknolojiyle beraber uygulanan şiddetin türü değişiyor ya da eskiden çok farkında olmadığımız şiddet türlerinin farkına
varıyoruz.
Özellikle
iki tip şiddetin her geçen gün daha da önplana geldiği görülmektedir; Akranlar
arası şiddet, Siber şiddet.
Akranlar
arası şiddet, aslında hep var olmuş olan ama bizim ancak son on yılda
tartışmaya başladığımız bir konu. Neden sadece 10 yıldır tartışıyoruzun cevabı
ise çocukların artık bıçak ya da
tabancayla tanışmış olmaları. Daha eski zamanlarda da akranlar arası
şiddet hep vardı.
Fiziksel
olarak daha güçlü olan ve problemli çocukların kendilerinden daha güçsüz
çocuklara şiddet uygulamaları hep var
olan bir şiddet türüydü ama sonuçta yaralama ya da fiziksel zarar az olduğundan çok dikkati çekmezdi. Ama ne zaman
okullara bıçak girdi, çocuklar silahla tanıştı o zaman olayların sonu da ciddi yaralama ya da ölümle
sonuçlanır oldu.
Ama
bu durum gözümüzü sadece bu tip olaylara açmamıza neden olmamalı. Çünkü
çocukların aralarında yaşadığı bu şiddet o denli ağır ve kalıcı hasarlar
yaratıyor ki, akranlar arası şiddet olgusuna,
idarelere yansıyan olaylar olmasa da mutlaka eğilinmeli ve hem
öğretmenlere hem de öğrencilere yönelik
koruyucu programlar oluşturulmalı.
Diğer
problem ise siber şiddet. Son dönemin her geçen gün artan boyutlu problemi. Cep
telefonları artık günlük yaşamın en önemli aracı. Özellikle adolesan çağdaki
çocuklar için. Internet ise iletişimin artık olmazsa olmazı ve gençlerin
iletişim için kullandığı tek araç.
Konu
her geçen gün öylesine çetrefilleşiyor ki bu konuda alınacak önlemler sadece
tek yönlü ve kısa dönemli olamayacak
kadar büyük bir problemle karşı karşıyayız. O yüzden de bu probleme çok yönlü
yaklaşım ilk atmamız gereken adım.
Görüldüğü
üzere karşımızda iki büyük sorun var. Sinsice artan ve kendini hissettirmeden
tehlikeli olan bir problem diziniyle karşı karşıyayız.
Çözüm
için oturup düşünmeli ve ciddi önlemlere doğru yol almalıyız.
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder