Biz toplum olarak biraz balık hafızalıyız. Aslında yaşanan olayların fazlalığı yüzünden her an değişen bir gündemle karşı karşıya olmamız da bu duruma yardım ediyor ama o kadar çok olayda ortalığı yangın yerine çevirip sonrasında kayıtsızlaşıyoruz ki bu durumun sosyolojik açıdan incelenmesi gerektiğine inanıyorum.
Yukarıdaki satırları bana yazdıran Mardin’de 12 yaşındaki N.Ç.’nin 31 kişi tarafından ırzına geçilmesi olgusu. Meydana geldiği yaklaşık 3 yıl öncesinde duyan herkesi dehşete düşüren bu olay yargıya yansıdıktan sonra neler oldu, ona bakalım.
N.Ç. aralarında Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan kişiler, başka devlet dairelerinde görev yapan memurlar ve esnaftan herkesin bildiği 31 kişi tarafından sürekli olarak tecavüze uğramış bir kız çocuğu. Olay meydana geldiği zaman 12 yaşında. Olaya karışanların ifadesiyle “sokaklarda gezen ve kim kolundan çeker götürürse onunla birlikte olmaya ses çıkarmayan” bir kız çocuğu.
Olayın ortaya çıkması aslında bizim gibi sistemi oturmamış toplumlarda en çok rastladığımız şekilde gerçekleşmiş. Tüm Mardin’in bildiği ama kayıtsız kaldığı bu durumu fark eden bir sosyal hizmet uzmanının kişisel gayretleri ve tam deyim yerine oturduğu için kullanıyorum kahramanlığıyla olaya el atması ve uğraşmasıyla zincir kırılmış.
O dönemde tüm medyada yer alan olay, diğer her olay gibi sonradan sönmüş ve kimsenin ilgi alanına girmemiş ama bu dönemde mahkeme sürmüş ve en sonunda da sonuçlanmış. Mahkeme ne karar vermiş?
Mahkeme demiş ki, bu olayda zorla alıkoyma diye bir suç yoktur sadece ırza geçme suçundan bahsedilebilir ama onda da kızın rızası vardır diyerek 1 yıl 8 ay ila 9 yıl arasında değişen en alt sınırdan cezaları vermiş. İnfaz dediğimiz pratikte ne kadar hapis kalacaklar sorusuna ise cevap vermeyeceğim çünkü sizler de biliyorsunuz ya da bilmiyorsanız öğreniyorsunuz ki pratikte indirimlerle bu süre çok kısalıyor.
Mahkeme kararı verirken acaba 12 yaşında bir kız çocuğunun rızasından nasıl bahsedilebilir ve alıkoyma suçu yok derken erişkin insanlar bu çocuğu nasıl yanlarında tutmuş olabilirler diye acaba hiç soru sormuyor mu diye düşünüyorum.
Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış bir ülkenin çocuğu olarak N.Ç. neden haklarının bu denli gaspını yaşıyor ve bunu yapanlar bu denli hafif cezalarla kurtuluyorlar araştırmak gerekmez mi sizce?
Şu son dönemde çocuk istismarı suçuna karşı verilecek cezaların değişimi gündemde. Kanun tasarısı Meclis’te alt komisyonda. Ama var olan maddeleri bile böyle yorumlar ve uygularsak o zaman bunları değiştirmenin ne anlamı olacak ki?
Bunca yıldır yapılan çalışmalar gösteriyor ki her düzeyde ne kadar mükemmel işler yaparsanız yapın eğer kanunlar yeterli değilse, ve uygulamada sıkıntılar oluyorsa, o zaman başarılı olmanız mümkün değil.
Mutlaka yargı mensuplarının bilgilenmesi ve bilinçlenmesi gerekmektedir.
Yoksa, bu olayda olduğu gibi suçlu yaptığıyla kalır.
Kaynak gösterimi: Polat, O., www.0-18.org, Başyazı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder