Bu yıl da okulların açılmasıyla birlikte “0-18 Vurursan Kırılır” Çocuk Hakları İçin Yurttaş Hareketi de yeni dönemine başlıyor. Artık gelenekselleşen yeni eğitim dönemiyle aynı haftada başlamamızın çok net bir nedeni var. Çünkü çocuklar için en önemli ve yaşamsal hak, eğitim. Eğitim, gelecekte mutlu olmalarını sağlayacak en önemli anahtar.
Bu eğitim yılı yeni bir Milli Eğitim Bakanıyla başlıyor. Akademisyen, bundan önceki çalışmalarıyla ciddi ve tutarlı çizgiye sahip bir bakanla milli eğitim yeni döneme başlıyor. Aslında bundan önceki yönetilişine bakıldığında geç bile kalınmış bir hamle. Umutların boşa çıkmayacağı bir dönem olmasını dileyerek gündeme bir göz atalım.
Türkiye dışarıdan bakıldığında, potansiyeliyle ama özellikle genç nüfusuyla umut vaad eden ve geleceği çok parlak olduğundan hem fikir olunan bir ülke.
Bunun doğru olması için de ilk hedef bu geç nüfusun doğru yönlenmesinin sağlanması. Eğitim de kilit nokta. Doğru eğitimle yetişecek genç kuşaklar bu ülkeyi de beraber taşıyacaklar.
Önce çok acil sorunlara başlıklarla göz atalım;
Öğretmenlerimiz; Dışı bizi içi onları yakan bir grup. Profesyonel olarak tatmin olamayan bir iş kolu olmanın ötesinde öğretmen olmalarının getirdiği çok büyük sorumlulukla öğrencilerini eğitebilme potansiyellerinin ne düzeyde olduğunun sorgulandığı bir grup. Çok acil el atılması hem ücret ve koşullarda tatmin edilmeleri hem de yeterli bir öğretici düzeyine getirilmeleri gerekli
SBS; Çocukların yarış atı haline getirildiği bu sınav sisteminin bir an önce gözden geçirilmesi ve revizyon edilmesi gerekli. Yoksa, ezberci ve kısıtlı bir kuşak bizi bekliyor. Durum gerçekten vahim. Sistemin bu denli yıkıcı ve çocukları kısıtlayıcı olmasına karşın bir çok boş kontenjan kalması da işlemediğini gösteriyor ki gelecek yılın önleminin bir an önce alınması bir zorunluluk.
Okul öncesi eğitimi; Uzun yıllar yok sayılan bu dönemin eğitimde başarılı olmanın en önemli kriterlerinden birisi olduğunun anlaşılmasıyla tüm Dünya’da ağırlık verildiği gözlenmekte. Bizde ise birkaç küçük kıpırdanmanın dışında net adımların atılmadığı gözlenmekte. Bu dönem artık bu konuda adımlar atılması gerektiği çok açık.
Devamsızlık; Okula başlamayanların okula başlatılması çok önemli ama pratikte özellikle kız çocukların okula başlatıldıkları ama sonra devam etmedikleri gözlenmekte. Buna acil çözümler bulmak gerekli. Ayrıca risk altındaki sokak çocuklarının ve suça itilen çocukların da bu duruma düşmelerindeki temel nedenin okula devamsızlık olduğunu unutmamak gerekmekte.
Şiddet; Okuldaki şiddet topluma paralel olarak artış göstermekte. Artık sadece öğretmenin öğrenciye olan şiddetini değil aynı zamanda öğrencinin öğretmene olan şiddetini ama daha da önemlisi çocukların birbirine olan şiddetine sıklıkla tanık olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Buna önlem alamazsak, yakında okul çetelerine ve organize suçlara da tanık olacağımızı söylemek çok da falcılık olmayacak.
Kız çocukların eğitime kazandırılması da üzerinde durulan ama hala çözüme kavuşmamış konulardan birisi. Bu da mutlaka üzerinde durulması gereken konulardan birisi. Bu sorun çözüldüğünde toplumun yarısının da aktif yaşamda olacağının unutulmaması gerekir.
Görüldüğü gibi bu yıl da sorunlarla birlikte açılıyor. Ama enerjik, gerçekten iş yapabilen kişilerle çözümler her zaman olabilir.
Yaşamın olduğu yerde umut da her zaman vardır.
Kaynak gösterimi: www.0-18.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder