Bu hafta yine bir skandal haberi televizyon ve gazetelerde görünce yönetilemiyor olduğumuza bir kez daha inandım. Bu yönetilememe sendromu özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarında daha da öne çıkıyor.
Hangi birinden başlamak gerekiyor bilemiyorum ama son haftaki yedinci sınıf öğrencilerinin SBS sınavına girme kararı herhalde skandal ötesi bir durum.
Bu çocukların yaşadıkları travma sadece sekizinci sınıfa yöneldiğinde daha da mantıklı olabileceği düşüncesi herkes tarafından kabul görmüştü.
Aslında bu tip sınavlar dünyanın bir çok ülkesinde artık kaçınılmaz olarak var. Özellikle Japonya bu konuda çok sayıda sınavın yaşanması sürecini yoğun olarak yaşıyor. Bu durumun kaçınılmaz olduğu ve başka şekilde yüksek öğrenim sürecinin çözülemeyeceği Japonya’da tüm otoriteler tarafından kabul edilmekte.
Finlandiya bugün Dünya’da eğitimin en iyi uygulandığı ülke olarak kabul edilmekte ve eğitim sisteminde bu tip sınavların yapılmadığını belirtelim. Finlandiya’da insan kaynağının bu denli üst düzeyde olması eğitimin sonucu.
Ama asıl unutulmaması gereken konunun nüfus sorunu olduğunu belirtmek gerekir. Nüfus arttıkça genç nüfusun öğretime yerleştirilmesi de problem olarak karşımıza gelmekte.
Bu durumda da her eve 3 çocuk diyen bir Başbakana sahip olmak önemli bir dezavantaj, çünkü nüfus planlaması ile o kadar çok çözülebilecek sorun olmasına karşın geleceğe yönelik projeksiyonlarda tam tersi bir politika izlenmesi gelecekte eğitimde çok daha artan problemlerle kaşı karşıya kalacağımızı gösteriyor.
Bu çığ gibi artan sorunlara bir de yönetimsel olarak eklenen beceriksizliklerle çocuklara yansıyan travmanın şiddeti daha da yoğunlaşmakta.
Bu son dönemde çocuklar sosyal anlamda gelişme kaydedemedikleri bir dönemde yaşıyorlar. İletişimin ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini bilmedikleri için hepsi de yalnızlık yaşıyorlar. Çocukluk denilen en keyifli dönemin ne olduğunu bile bilmiyorlar.
Hep şunu düşünüyorum; bu SBS denilen sınav ucubesi için çocuklarımızı harcamaya değer mi?
Bu soruyu Mili Eğitim Bakanlığı’nda başta Bakan olmak üzere diğer bürokratlar hiç kendilerine sordular mı, çok merak ediyorum.
Kaynak gösterimi: Polat, O., www.0-18.org, Başyazı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder